“Ey Oğul! Bil ki bereket büyüklerle beraberdir!”
Anne babalarla çocuklar arasında çok büyük insani bir değer farkı oluştu. Eskiden büyük sülaleye dayalı bir aile yapımız vardı. Geniş ailesinin içerisinde çocuklar güvenle ve sevgiyle büyür, aile içindeki imece kültürü, değişik sebeplerle dışarıdan tehditlerin geldiği zor zamanlarda bile aileyi ayakta tutmaya yeterdi. Bu dönemde genellikle kasa, ailenin en büyüğünün sorumluluğundaydı. Ve kazançlar çok adaletli bir biçimde (bölüşülmez) ortaklaşa kullanılır ve harcanırdı. Gelir arttıkça, bilge yaşlılar, bunu kendi keyifleri için değil, aileye yeni katılacak olan çocukların refahı için kullanırdı. Ailenin tek hedefi, yeni doğan bebeklerin yaşatılması, beslenmesi, büyütülmesi ve yetiştirilmesi üzerineydi.
Sonra modern zamanlar geldi. Evler de küçük geldi. Hâlbuki daralan, dar olan evimiz değil, gönlümüzdü. Büyük, geniş evlere çıkıldı. Ama her gittiği yere kendini götürdüğünün farkına varamadı insan. Oradaki de aynı kendisiydi. Biraz kendisiyle baş başa kalmak istedi, koptu sülalesinden. Hayatını daha özgürce yaşamak istedi. Uzaklaştırdı anne ve babasını evden. Kendi başına buyruk olmak istedi, çekildi kendi özel odasına. Ama yine de huzursuzdu. Dubleksi triplekse çevirdiğinde de üçe katlayamadı mutluğunu. Bahçesine yüzme havuzunu, bodruma gömme jakuziyi yaptığında da gitmedi negatif enerjisi. Gol üstüne gol yiyen kendisiydi hayattan.
Alışveriş psikolojiye iyi gelir dediler, olmadı. Marka giyin, imaj her şeydir dediler, olmadı. Terapi bu işi çözer dediler, olmadı. Hangi psikoloğa gittiyse huzursuzluğu gitmedi. Hapı yutmuştu tabiri caizse ama bunun acısını almak için yuttuğu haplar da ağrısını kesmedi. Ne telefonu en güzel olduğu için güzelleşti konuşması ne de akıllı bir telefona sahip olmak akıllandırdı onu. Parasının yetmediği yerde krediler ve kredi kartlarına yüklendi, olmadı. Hâlbuki büyük büyük dedesi Şeyh Edebali; “Ey Oğul! Bil ki bereket büyüklerle beraberdir” demişti, asırlar önce. Başına gelen türlü salgın, afet, deprem, hastalık ve musibetlerden de ders almadı.
Sonra o bencil ve egoist hayatında, kendisini karşılıksız seven, toruna bakmak için bakıcı parası almayan, bir şey öğretiyorsa ders ücreti istemeyen, bir şey paylaşıyorsa katkı payı beklemeyen, büyük fedakarlıklarla kendisini büyüten, besleyen ve yetiştiren anne ve babasını, nine ve dedesini, tüm hısım ve akrabasını, kökleri olan o büyük ve geniş sülalesini hatırladı insan! Dün gibi kulaklarındaydı o eşsiz mutluluk ve huzur melodisi. Ne kadar da anlamlı geliyordu şimdi ona ‘Geçmiş zaman olur ki hayali cihan eder’ sözü. Hayatı film şeridi gibi geçti, gözlerinin önünden…
Ve yaşlı gözlerini silip, elindeki çiçekleri önündeki mezara bırakıp, usulca kalktı, oturduğu mezarın kenar mermerinden. Vakit çok geç değildi ama…
Kim bilir, belki de şimdi ‘artık çok geç’ değildir; Aile Merkezli Bir Hayat için…

Gaziantep’te doğup büyüyen Arıkan, ilk, orta ve lise eğitimi Osmaniye’de, Yüksek Öğrenimini ise ODTÜ Kamu Yönetimi ve İstanbul Üniversitesi – Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümlerinde tamamladı.
Bütün NLP eğitimlerini, İngiltere’de Londra McKenna Breen Enstitüsü’nde NLP’nin kurucusu Dr. Richard Bandler, Paul McKenna ve Michael Breen’dan bizzat alan Arıkan, uluslararası lisanslı NLP Trainer olarak, Tony Buzan, Edward De Bono, Antony Robbins, Stephan R. Covey, Dr. Richard Bandler, Michael Breen, Paul Mc Kenna, Claus Moller, Emile Ratelband, Peter Drucker, Philip Kotler, Tom Peters ve Don Peppers gibi Guru’ların seminer ve programlarına katıldı.
Dünyanın önde gelen Koçluk Akademilerinde ‘family ve executive coaching’ (Aile Koçluğu ve Yönetici Koçluğu) konularında ihtisas eğitimleri alan Arıkan, özellikle Executive Coaching, Düşünce Koçluğu, Aile Koçluğu üzerine Uluslararası Lisanslı Koç’luk yapmaktadır.
Dünyanın önde gelen üniversiteleri olan Yale, Harvard, Oxford, Chambridge, California, MIT ve Princeton’da; The Science of Well-Being - Mutluluk ve Dinginliğin Sanatı, Disruptive Innovation – Yıkıcı İnovasyon, Oxford Executive Leadership – Oxford Üst Düzey Liderlik, High Impact Leadership – Yüksek Etkili Liderlik, Technology Strategy & Innovation – Teknoloji, Strateji & İnovasyon, Effective Altruism – Etkili Fedakarlık & Diğergamlık & The Foundations of Happiness at Work – İşyerinde Mutluluğun Temelleri gibi Sertifika Programlarına katılan Arıkan, bir çok ülkede Kişisel ve Kurumsal Gelişim programları yapmıştır.
Yazmakta olduğu son kitabı The Secrets of Global Teachers - Dünya’nın En Etkili İlk 50 Öğretmeninin Başarı Sırları kitabı için, Dünya’nın farklı ülkelerindeki öğretmenlerle birebir görüşmelerine devam etmektedir.
18 farklı iş yaptıktan sonra keşfettiği ikinci kariyerinde 31 yıldan beri sayısız seminer, konferans ve panellere Türkiye’yi ve dünyayı karış karış dolaşarak, gönlünü arayan gönül dostlarına, içindeki özü bulmalarında yardımcı olmaktadır.
Özellikle Aile şirketlerinin Kurumsallaşma ve Aile Anayasası’na hazırlanma sürecine Aile’ Üyelerine ve Gelecek Kuşak Veliahtlarına gelişim koçluğu yapan Arıkan, Aile Koçluğu, Yönetici Koçluğu, Kariyer Koçluğu & Düşünce Koçluğu Hizmeti vermektedir.
Dünyada “Yılın En İyi NLP Eğitmeni” ve Türkiye’de 11 kez “Yılın Konuşmacısı” Ödüllü Arıkan, Keynote Speaker olarak Konferans, Kongre ve Zirvelerde sayısız sonumalar yapmış ve 81 İl ve 860’ı aşkın İlçe’de Seminerler vermiştir.
Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim Dergisi olan Kişisel Gelişim Dergisi’ni çıkartan kurucu ekipte yer alan Arıkan, Dergi’nin 3 yıla yakın Genel Yayın Yönetmeliği görevini sürdürdü. Bu işiyle eş zamanlı olarak; Kişisel Gelişim Derneği Kurucusu ve ilk başkanlarından birisi oldu. Hürriyet İK Stratejik Ortağı www.yenibiris.com‘da 8 yılı aşkın kişisel gelişim stratejileri üzerine yazılar yazdı.
“Düşünce düşünce değil, düşmeden düşünce” şeklinde sistematize ettiği 5D Düşünce Felsefesinin kurucusu olarak, düşüncenin illa bir derde düşmeden, sınıfta kalmadan, evlilikler çıkmaza girmeden çalıştırılması gereken koruyucu bir sistem olduğuna inanan Arıkan, Ülkemizin ilk Aile Koçu olarak evliliklerin güzelleşmesi amacıyla yazdığı Aile Zekâsı’ndaki kavramları ailelere anlatma çabasındadır.
Almanca, Arapça ve ileri seviyede İngilizce bilen Arıkan, hayatının en zor günlerinde yüreğini ortaya koyarak kendisine destek olan Çerkez Kızı Sema Hatun ile evlidir ve Dilara Büşra, Muhammed İkbal ve Rabia Hümeyra adlı 3 minik pırlantasına ve Sevgili Gelini Meyrem’in evlatları Can Kuzusu İsmail ve Alya Torunlarına gözleri kamaşarak bakmaktadır. Kendisine verilen bütün nimetlere sonsuz şükürler ederek…
Okursa yücelir, öğrenirse düşünür, bilirse mutlu olur, severse (sevdiğinin uğrunda canını vermeye razı olarak) ölür, gülerse (gülemeyen milyarları hatırlayıp, kendisine bu sevinçleri bahşeden Rabbine şükrederek sevinç gözyaşları içinde) ağlar, paylaşırsa (hayatın verdiklerinle yepyeni hayatlar başlatma sanatı olduğunu anlayarak) yaşar. Zaten hayat başka türlü nasıl anlam kazanabilir?
MÜNİR ARIKAN KİTAPLIĞI
Nitelikli İnsan
Düşünceye Yeni bir Bakış
Sevdiğin İşe Odaklan
NLP Beynini Yönetme Sanatı
Aile Zekâsı
Hayatın Pusulası
Aile Merkezli Hayat
Dinleme Sanatı