Fransa’da zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, babasının geniş topraklarında tabiat ortasında geçti. Daha küçükken bile hayal kurmaktan hoşlanırdı. Çok çalışkan ve çok haşarıydı. İlk şiirlerini yazdığı sırada kendini disiplinli bir çalışmaya vermiş, hayal kurma gücünü de işletmeye koyulmuştu. Bu arada, yelkenli bisiklet yapmak gibi icatlar peşinde koşuyordu. Onu sonraları Freiburg’da, dindar bir ailenin yanına pansiyoner olarak verdiler. Orada din konuları ile ilgilendi. Çocukluktan çıktığı zaman uzun boylu, yakışıklı, müzikten, felsefeden anlayan bir delikanlı oldu. Çok kimseyle arkadaşlık etmiyordu.

Fransa’da zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, babasının geniş topraklarında tabiat ortasında geçti. Daha küçükken bile hayal kurmaktan hoşlanırdı. Çok çalışkan ve çok haşarıydı. İlk şiirlerini yazdığı sırada kendini disiplinli bir çalışmaya vermiş, hayal kurma gücünü de işletmeye koyulmuştu. Bu arada, yelkenli bisiklet yapmak gibi icatlar peşinde koşuyordu. Onu sonraları Freiburg’da, dindar bir ailenin yanına pansiyoner olarak verdiler. Orada din konuları ile ilgilendi. Çocukluktan çıktığı zaman uzun boylu, yakışıklı, müzikten, felsefeden anlayan bir delikanlı oldu. Çok kimseyle arkadaşlık etmiyordu.İkinci Dünya Savaşı başladığı sırada, Saint-Exupéry tanınmış bir yazardı. Savaşa pilot olarak katıldı. Kuvvetli bir gözlem gücü vardı, son derece becerikliydi, girdiği bütün savaşları kazanıyordu. Ne yazık ki bir savaşta, uçağı düştü, genç yazar, hareketli hayatına yakışır bir şekilde öldü.Saint-Exupéry’nin ilk eseri Courrier de Sud (Güney Postası) 1929’da çıkmıştı. İlk ününü, 1931’de çıkan Vol de Nuit (Gece Uçuşu) adındaki eseriyle sağladı. Ondan sonraki eserlerinin başlıcaları şunlardır: Le Monde des Hommes (İnsanların Dünyası, 1939); Pilote de Guerre (Savaş Pilotu, 1942); Le Petit Prince (Küçük Prens, 1943).